Yıldızlardan sevda yaktım..
YILDIZLARDAN SEVDA YAKTIM BU AKŞAM....

Yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...

Sevda yaktım bu karanlık geceye...
Yokluğun elimdeki zehir kadar acı, bedenim dar ağacı gibi yorgun...
Bütün duygular şimdi hapiste, zincirli ayakları, kelepçeli kolları...
Öyle bir sevdaya tutsak oldum ki, ölüm gibi geliyor sanki.
Duruyor yavaş yavaş kısık nefesim, duruyor sanki zaman...
İçimde yokluğunla, yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...


Kurumuş nehirlerin nispetine,
Ölümü bekleyen yüreğimin yüzüne,
Yağmursuz kalmış başağın üstüne, durup durup ağladım bu akşam...
Kefenime saydım cebimdeki parayı, son kez demledim ocağıma çayımı,
Birde yarım kalmış garip sigaramı, seni çeker gibi çektim bu akşam...
Hissetmeden sensizliğin acısını,
Yaralı ceylanı yazar gibi bedenimin sızısını,
duvara seni kazıdım bu akşam...
Susuyor yavaş yavaş kısık nefesim, duruyor sanki zaman.
İçimde yokluğunla, yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...


Vuslatın geceye vurduğunda hüznünü,
bir haykırış kopacak gösterecek yüzünü...
Kırık bir kalpten kalan ne varsa,
geceye gömdüm, yıldızlarla örtüp üstünü...
Her kar tanesi düşerken saçlarıma, sevdalı yıllarım geliyor aklıma...
Kapılıpta senin esen yeline, üşüdüm, titredim mor ayazında...
Usulca kaçıyorum sen uykudasın,
Gideceğim sevda gülüm uyandırmadan...
Savrulan saçlarında ararken yaz gününü,
dönüp dönüp yaşadım ayrılığın güzünü.
Vuslatın sabahına inat yaparcasına,
içimde yokluğunla, yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...


Rüzgarın sesi çınlıyor kulağımda, bir veda busesi gibi dokunuyor sanki...
Bir şiir yazdım, bir türkü yaktım adına,
Bir hasret dedim, özleme saydım geçen zamanı, hem de tek başıma...
Bir yumruk gibi indi acısı geceye,
bir hançer vururcasına hissettim o saati.
Son dakikaları yaşıyorum, son kez nefes alıyorum,
ve işte son kez ağlıyorum bu akşam...
Artık hissetmez yüreğim o acıyı, yokluğundan ağlamaz gözlerim korkma,
Yazmam artık yüreğimdeki sızıyı karşıki dağa.
Yavaş yavaş gidiyor nefesim, sanki duruyor zaman.
İçimde yokluğunla, yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...


Titreyen avuçlarımı sıkıpta, duygularımı bir bir asıpta,
Acıların hepsini bir suya katıpta, yudum yudum içtim bu akşam...
Ölümün sessizliği sahip gecede,
Tek ses bir gıcırtı odada...
Rüzgardan bir açılıp bir kapanıyor ama,
senden sağlam çıktı şu eski kapı...
Yavaş yavaş çiseliyor işte yağmur, gökyüzünden siliniyor yıldızlar.
Vedadan kalma gözyaşı gibi, gözlerime düşen soğuk damlalar.
Ağır ağır içmeli suyu,
bütün kanıma işlemeli zehir denen acı.
Son kez bulutları görüyorum yıldızları kapatan.
Yavaş yavaş kapanıyor gözlerim, ve sanki duruyor zaman.
İçimde yokluğunla,
Yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...

Daha doyamadan keskin acıya,
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura,
İsmini koyamadığım bu bıçaksı sızıya, elveda demek istiyorum bu akşam...
Meğer kıtlıktaki ekmek gibi gelmişsin bana...
İşte titriyor bedenim, belkide can çekişiyor yüreğim,
Yavaş yavaş kapanırken gözlerim, çocukluğum bile geliyor aklıma...
Oysa doyamamıştım daha çocukluğuma...
Fark etmedim hiç sevgiyi, öyle apansız geldin bana,
ve fark etmedim gideceğini, böyle apansız vurdun bana...
Yanacak yüreğin, bir bir dokunacaksın hatıralara.
Son kez seveceğim seni, son kez bu akşam.
Yavaşça çıkacak kelimeler dudaklarımdan.
İçimde yokluğunla, yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...


Nefrete nefret katan sözlerimi, bir bakışta yanan gözlerimi,
tir tir titreyen ellerimi, say ki son kez uzattım bu akşam...
Artık tutma ellerimi, korkma açmam daha gözlerimi,
Kanımla duvara yazdığım sözlerimi, sana miras bıraktım bu akşam.
Yarım kalan sigaramı göreceksin yanımda,
bir tokat vurur gibi ayrılığın izi yanağımda.
Son bir veda busesi koy, toprağa girecek şu dudaklarıma.
Son kez anıyorum ismini, yakıyorum yanan yüreğimle şu son resmini.
Seviyorum diyorum be yar, seviyorum...
Ölümü bekleyen hasta ne kadar severse yaşamayı,
bende seni o kadar seviyorum...


Bir türkü yanan, bir şiir,
Bir yalnızlık sensizliğin verdiği acıyla...
Son kez veda ediyorum sana, son kez bakıyorum bulutlara,
ve son kez içime çekiyorum sigaramı...
Seviyorum diyorum, evet seviyorum...
Bir burukluk gecede vedadan kalan,
Bir yürek gidiyor işte hasretinle solan.
Küçücük bir yürek vardı bende, küçücük ellerim vardı,
Ama öylesine büyüktü yerin, akan sudan, yağan yağmurdan...
Ufacık bir gözyaşı göz çukurlarımda kalan.
Kapanıyor işte dudaklarım, kapanıyor gözlerim.
Hesabını sor artık semadan.
Yavaş yavaş kısılıyor sesim,
yavaş yavaş daralıyor nefesim ve sanki duruyor zaman.
İçimde yokluğunla,
Yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...
Yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...
Yıldızlardan sevda yaktım bu akşam...

elveda...

Yazan: Hüseyin KUŞDEMİR
 
 
Bugün 5 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol